Dizayn Çiftlik

TVHB Başkanı Eroğlu: “Şap hastalığı süt verimini %70, et verimini %40 oranında düşürüyor”

Hayvancılık (Cumhuriyet) - Cumhuriyet | 23.07.2025 - 07:04, Güncelleme: 23.07.2025 - 07:04 396 kez okundu.
 

TVHB Başkanı Eroğlu: “Şap hastalığı süt verimini %70, et verimini %40 oranında düşürüyor”

Türk Veteriner Hekimleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı Ali Eroğlu, şap hastalığına ilişkin açıklamalarda bulundu. Hastalığın hayvan popülasyonunu olumsuz etkilediğini belirten Eroğlu, şu anda Türkiye'de daha önce görülmeyen bir mutasyonla karşı karşı olunduğunu, bu nedenle daha önceki aşıların hastalığa etki etmediğini belirtti.
Türk Veteriner Hekimleri Birliği (TVHB) Merkez Konseyi Başkanı Ali Eroğlu, şap hastalığının hayvancılığa ciddi ekonomik zararlar verdiğini vurguladı. Eroğlu, “Şap hastalığı, insan sağlığı açısından büyük bir tehdit oluşturmamakla birlikte, hayvanlarda verim kaybına yol açıyor. Süt üretiminde %70'e, et veriminde ise %40’a varan düşüşlere neden oluyor. Hastalığı atlatan hayvanların toparlanması ise uzun bir zaman alıyor. Bu da hem üreticiyi hem sektörü olumsuz etkiliyor,” dedi. Eroğlu, hastalığın hayvancılık ekonomisine olan etkisine dikkat çekerek, bu tür salgınların kontrol altına alınmasının sektörün sürdürülebilirliği açısından büyük önem taşıdığını belirtti. Hastalık nedeniyle 2 yaşından küçük hayvanlarda ölüm oranın yüksek olduğunu, 2 yaş üstü hayvanlara ise çok ciddi zararlar verdiğini anlatan Eroğlu, bu sebeple hayvancılık ekonomisi açısından önemli ve dikkat edilmesi gereken bir hastalık olduğunu bildirdi. “İNSAN SAĞLIĞI AÇISINDAN TEHLİKELİ BİR HASTALIK DEĞİL” Eroğlu, Türkiye'de kendilerine bağlı 70 bölge ve il odasıyla sık aralıklarla değerlendirmelerde bulunduklarını, yaptıkları ziyaretlerde gerek kamuda gerekse serbest çalışan meslektaşlarıyla görüştükleri konulardan birinin de şap hastalığı olduğunu anlattı. Ali Eroğlu, şöyle devam etti: "Tabii ki şap hastalığı önemli bir hastalık. Özellikle de hayvan sağlığını tehdit eden bir hastalık. Hayvanlarda büyük verim kaybına sebebiyet veriyor. Genç buzağılarda da maalesef ölüme neden olabiliyor. Sadece şunu tekrar vurgulamak lazım insan sağlığı açısından tehlikeli bir hastalık değil.  “AŞI BAĞIŞIKLIK SÜRESİNİN OLUŞMASI İÇİN 3 HAFTA GİBİ BİR ZAMAN GEÇECEK” Şap hastalığı çift tırnaklılarda, büyükbaş ve küçükbaş hayvanlarda görülen bir hastalık. En az yüzde 80 popülasyonunun kısa sürede aşılanması lazım. Sahadaki arkadaşlarımızların da ifadelerinde olduğu gibi cumartesi, pazar tatili demeden bu aşamanın bir an önce bitirilmesi lazım. SAT1 ülkemizde ilk defa gözüküyor. Aslında SAT1'in hastalık yapma gücü ya da vereceği zararla diğer tiplerden bir farkı yok. Sadece ülkemizde ilk defa gözükmesi ve mevcut popülasyonun da o tipe karşı bağışıklığı olmamasından kaynaklanıyor. En az yüzde 80'i aşılandıktan sonra belli bir süre sonra bağışıklık oluşacak. Tarım ve Orman Bakanlığı, hastalıkla ilgili olarak Dünya Hayvan Sağlığı Örgütü (WOAH) bildirimini yaptı. Van ve Hakkari illerimizdeki hastalıklarla ilgili bu tip hastalıklar veya salgınlar uluslararası ticaret açısından, uluslararası yaptırımlar olması bakımından da önemli. Aşı bağışıklık süresinin oluşması için 3 hafta gibi bir zaman geçecek. Ondan sonra hastalığın sönüş süreci başlamış olacak. Tarım Orman Bakanlığı, hastalık ihbarını alınca 81 ile yönerge gönderdi. Hayvan hareketlerinin durdurulması, pazar panayırlarının satış yerlerinin kapatılması zaten önemli tedbirler. “HAYVAN ÜRETİCİLERİ BİREYSEL TEDBİRLERİ ALMALI” Hayvan yetiştiricilerimizin, işletme sahiplerimizin daha fazla bilinçlenmesi lazım. Bireysel olarak kendileri alması gereken ahıra giriş çıkışlarda dezenfeksiyonların kullanımında da görevlerinin olduğunu, bireysel olarak tedbirlerinin alınması gerektiğini söylemek gerekiyor. Halk sağlığı açısından herhangi bir paniğe gerek yok. Zaten diğer tipleri ülkemizde yıllardan beri görünen bir hastalık. Ancak hayvanlarda özellikle süt veriminde büyük kayıpları kayıplar oluyor, yüzde 70'e varan. Yine et veriminde yüzde 40'a kadar. Hastalığı geçiren hayvanların kendilerini tekrar toparlaması için de epeyce bir zaman gerekiyor. Dolayısıyla hayvancılığın verimi, hayvancılık ekonomisi açısından önemli dikkat edilmesi gereken bir hastalık. Umarız ki biz en kısa zamanda aşılama çalışmaları bitirilir. Gerek hayvan hareketleri gerekse tedbirler de tedrici olarak zamanla eski haline döner diye düşünüyoruz. “HASTALIĞIN NEREDEN GİRDİĞİ MUAMMA” Bir konuya dikkat çekmek istiyorum. Hastalığın girişi önemli. Nereden geldi bu hastalık? Nereden girdi? Madem bu hastalık ülkemizde gözükmüyorsa Kurban Bayramı'ndan sonra olması dikkat çekici. Çünkü ülkemizde bir yıl içerisinde yapılan sevkiyatın hemen hemen yarısı 1-1,5 ayda kurban dolayısıyla yapılıyor. Gerek hayvan sahiplerinin hayvan hareketleriyle, gerekse pazarlardaki denetim ve kontroller sanki tam istenilen seviyede değil. Bizim yapmış ve almış olduğumuz bilgilere göre de doğu sınırımızdan bu hastalık girdi. Bugün şap yarın başka bir şey. Doğumuzda bulunan ülkelerdeki veteriner servisleri çok yetersiz. Ülke farkı gözetmeden bütün ülkeleri söyleyebiliriz." Eroğlu, Türkiye'nin doğu sınırlarında "bir tampon bölge oluşturulması" gerektiğini ifade ederek, "Şap ve diğer hastalıkların ülkemizde görülmesinin sebeplerinden bir tanesi, sınırdan kontrolsüz hareketler ve girişler olarak tanımlanabilir. Öyle tahmin ediyoruz" dedi. “KAMUDAKİ VETERİNER HEKİM SAYISI YETERLİ DEĞİL” Ali Eroğlu, Türkiye'de hastalık görüldüğü andan itibaren Tarım ve Orman Bakanlığınca planlama yapılarak, hassas ve hastalığın çıktığı yerlerde aşılama yapmak ve diğer tedbirleri almak için veteriner hekimlerin yetkilendirildiğini belirtti.
Türk Veteriner Hekimleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı Ali Eroğlu, şap hastalığına ilişkin açıklamalarda bulundu. Hastalığın hayvan popülasyonunu olumsuz etkilediğini belirten Eroğlu, şu anda Türkiye'de daha önce görülmeyen bir mutasyonla karşı karşı olunduğunu, bu nedenle daha önceki aşıların hastalığa etki etmediğini belirtti.

Türk Veteriner Hekimleri Birliği (TVHB) Merkez Konseyi Başkanı Ali Eroğlu, şap hastalığının hayvancılığa ciddi ekonomik zararlar verdiğini vurguladı. Eroğlu, “Şap hastalığı, insan sağlığı açısından büyük bir tehdit oluşturmamakla birlikte, hayvanlarda verim kaybına yol açıyor. Süt üretiminde %70'e, et veriminde ise %40’a varan düşüşlere neden oluyor. Hastalığı atlatan hayvanların toparlanması ise uzun bir zaman alıyor. Bu da hem üreticiyi hem sektörü olumsuz etkiliyor,” dedi.

Eroğlu, hastalığın hayvancılık ekonomisine olan etkisine dikkat çekerek, bu tür salgınların kontrol altına alınmasının sektörün sürdürülebilirliği açısından büyük önem taşıdığını belirtti.

Hastalık nedeniyle 2 yaşından küçük hayvanlarda ölüm oranın yüksek olduğunu, 2 yaş üstü hayvanlara ise çok ciddi zararlar verdiğini anlatan Eroğlu, bu sebeple hayvancılık ekonomisi açısından önemli ve dikkat edilmesi gereken bir hastalık olduğunu bildirdi.

“İNSAN SAĞLIĞI AÇISINDAN TEHLİKELİ BİR HASTALIK DEĞİL”

Eroğlu, Türkiye'de kendilerine bağlı 70 bölge ve il odasıyla sık aralıklarla değerlendirmelerde bulunduklarını, yaptıkları ziyaretlerde gerek kamuda gerekse serbest çalışan meslektaşlarıyla görüştükleri konulardan birinin de şap hastalığı olduğunu anlattı.

Ali Eroğlu, şöyle devam etti:

"Tabii ki şap hastalığı önemli bir hastalık. Özellikle de hayvan sağlığını tehdit eden bir hastalık. Hayvanlarda büyük verim kaybına sebebiy et veriyor. Genç buzağılarda da maalesef ölüme neden olabiliyor. Sadece şunu tekrar vurgulamak lazım insan sağlığı açısından tehlikeli bir hastalık değil. 

“AŞI BAĞIŞIKLIK SÜRESİNİN OLUŞMASI İÇİN 3 HAFTA GİBİ BİR ZAMAN GEÇECEK”

Şap hastalığı çift tırnaklılarda, büyükbaş ve küçükbaş hayvanlarda görülen bir hastalık. En az yüzde 80 popülasyonunun kısa sürede aşılanması lazım. Sahadaki arkadaşlarımızların da ifadelerinde olduğu gibi cumartesi, pazar tatili demeden bu aşamanın bir an önce bitirilmesi lazım. SAT1 ülkemizde ilk defa gözüküyor. Aslında SAT1'in hastalık yapma gücü ya da vereceği zararla diğer tiplerden bir farkı yok. Sadece ülkemizde ilk defa gözükmesi ve mevcut popülasyonun da o tipe karşı bağışıklığı olmamasından kaynaklanıyor. En az yüzde 80'i aşılandıktan sonra belli bir süre sonra bağışıklık oluşacak. Tarım ve Orman Bakanlığı, hastalıkla ilgili olarak Dünya Hayvan Sağlığı Örgütü (WOAH) bildirimini yaptı. Van ve Hakkari illerimizdeki hastalıklarla ilgili bu tip hastalıklar veya salgınlar uluslararası ticar et açısından, uluslararası yaptırımlar olması bakımından da önemli. Aşı bağışıklık süresinin oluşması için 3 hafta gibi bir zaman geçecek. Ondan sonra hastalığın sönüş süreci başlamış olacak. Tarım Orman Bakanlığı, hastalık ihbarını alınca 81 ile yönerge gönderdi. Hayvan hareketlerinin durdurulması, pazar panayırlarının satış yerlerinin kapatılması zaten önemli tedbirler.

“HAYVAN ÜRETİCİLERİ BİREYSEL TEDBİRLERİ ALMALI”

Hayvan yetiştiricilerimizin, işletme sahiplerimizin daha fazla bilinçlenmesi lazım. Bireysel olarak kendileri alması gereken ahıra giriş çıkışlarda dezenfeksiyonların kullanımında da görevlerinin olduğunu, bireysel olarak tedbirlerinin alınması gerektiğini söylemek gerekiyor. Halk sağlığı açısından herhangi bir paniğe gerek yok. Zaten diğer tipleri ülkemizde yıllardan beri görünen bir hastalık. Ancak hayvanlarda özellikle süt veriminde büyük kayıpları kayıplar oluyor, yüzde 70'e varan. Yine et veriminde yüzde 40'a kadar. Hastalığı geçiren hayvanların kendilerini tekrar toparlaması için de epeyce bir zaman gerekiyor. Dolayısıyla hayvancılığın verimi, hayvancılık ekonomisi açısından önemli dikkat edilmesi gereken bir hastalık. Umarız ki biz en kısa zamanda aşılama çalışmaları bitirilir. Gerek hayvan hareketleri gerekse tedbirler de tedrici olarak zamanla eski haline döner diye düşünüyoruz.

“HASTALIĞIN NEREDEN GİRDİĞİ MUAMMA”

Bir konuya dikkat çekmek istiyorum. Hastalığın girişi önemli. Nereden geldi bu hastalık? Nereden girdi? Madem bu hastalık ülkemizde gözükmüyorsa Kurban Bayramı'ndan sonra olması dikkat çekici. Çünkü ülkemizde bir yıl içerisinde yapılan sevkiyatın hemen hemen yarısı 1-1,5 ayda kurban dolayısıyla yapılıyor. Gerek hayvan sahiplerinin hayvan hareketleriyle, gerekse pazarlardaki denetim ve kontroller sanki tam istenilen seviyede değil. Bizim yapmış ve almış olduğumuz bilgilere göre de doğu sınırımızdan bu hastalık girdi. Bugün şap yarın başka bir şey. Doğumuzda bulunan ülkelerdeki veteriner servisleri çok yetersiz. Ülke farkı gözetmeden bütün ülkeleri söyleyebiliriz."

Eroğlu, Türkiye'nin doğu sınırlarında "bir tampon bölge oluşturulması" gerektiğini ifade ederek, "Şap ve diğer hastalıkların ülkemizde görülmesinin sebeplerinden bir tanesi, sınırdan kontrolsüz hareketler ve girişler olarak tanımlanabilir. Öyle tahmin ediyoruz" dedi.

“KAMUDAKİ VETERİNER HEKİM SAYISI YETERLİ DEĞİL”

Ali Eroğlu, Türkiye'de hastalık görüldüğü andan itibaren Tarım ve Orman Bakanlığınca planlama yapılarak, hassas ve hastalığın çıktığı yerlerde aşılama yapmak ve diğer tedbirleri almak için veteriner hekimlerin yetkilendirildiğini belirtti.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve tarimturk.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
aohbet islami chat omegla türk sohbet cinsel sohbet dini chat plastik çember