Adana escort Alanya escort Anadolu yakası escort ankara escort Antalya escort Ataköy escort Avcılar escort Avrupa yakası escort Bahçelievler escort Bahçeşehir escort Bakırköy escort Başiktaş escort Beylikdüzü escort Bodrum escort Bursa escort Denizli escort Diyarbakır escort Esenyurt escort Eskişehir escort Etiler escort Fatih escort Gazinatep escort Halkalı escort istanbul escort İzmir escort İzmit escort Kadıköy escort Kayseri escort Kocaeli escort Konya escort Kurtköy escort Kuşadası escort Malatya escort Maltepe escort Mecidiyeköy escort Mersin escort Nişantaşı escort Pendik escort Muratpaşa escort Şirinevler escort Şişli escort Taksim escort Ümraniye escort ataşehir escort kartal escort
bostancı escort

deneme bonusu veren siteler

deneme bonusu veren siteler bahis siteleri deneme bonusu veren siteler Deneme bonusu

deneme bonusu veren siteler

deneme bonusu veren siteler 2023 cardsthatgive.org virginiawinefestival.org/ deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren bahis siteleri youtube mp3

Upl Gif
agrobay
Av. Sabahattin YEŞİLBUDAK
Köşe Yazarı
Av. Sabahattin YEŞİLBUDAK
 

HATALI VERİLEN TOPLULAŞTIRMA

Parçalılığın çok fazla olduğu alanlarda; sulama, drenaj, arazi tesviyesi ve ıslahı gibi hizmetlerin işletmenin her parçasına götürülmesi uygulamada zorluklara sebep olmaktadır. Parsellerin çoğunun yola ve sulama kanalına cephesinin olmaması geçiş ve su kullanımı hakları yönünden sorun oluşturmaktadır. Mera arazilerinin parçalı ve dağınık olması da benzer sorunlarla birlikte toprakların aşınarak çevresel sorunların artmasına neden olmaktadır. Hızla artan nüfusun artan gıda talepleri ile sanayinin artan ham madde taleplerinin karşılanması açısından verimliliği artırıcı tedbirlerin alınması ve bunun için de öncelikle tarımsal altyapının ıslah edilmesi gerekmektedir. Tarımsal yapının ıslah edilmesi, genel ekonominin bir ihtiyacı olup, birçok politika aracının bir arada ve birbirini destekler nitelikte uygulanması gerekmektedir. Bu amaçla yapılan çalışmaların başında arazi toplulaştırması ve tarla içi geliştirme hizmetleri gelmektedir. Arazi toplulaştırması, tarımsal altyapının ıslahında önemli bir araçtır. Basit kullanımından çok amaçlı kullanımına devamlı gelişen ve her geçen gün önemi daha fazla artan uygulamaları kapsamaktadır. Bu çalışmada, ülkemizde arazi toplulaştırmasının tarihsel gelişimi içinde yaşanan gelişmeler, gerçekleştirilen uygulamalar ve toplulaştırma sonucunda hatalı şekilde toplulaştırma kararı verilen yerler de adli yoldan dava açılarak hataların düzeltilmesi değerlendirilmiştir. Herhangi bir yatırım projesinin arazi toplulaştırması; biri dar, diğeri geniş anlamda olmak üzere iki türlü tanımlanabilir : Dar anlamda arazi toplulaştırması, aynı işletmeye ya da şahsa ait dağınık, küçük ve şekilleri bozuk arazilerin bir araya getirilerek uygun şekillerde birleştirilmesidir. Bu biçimde yapılan arazi toplulaştırması daha ucuz ve kısa zamanda gerçekleştirilirse de üretimin artırılmasına tek başına istenildiği gibi etkili olamamaktadır. Geniş anlamda arazi toplulaştırması; parçalı, dağınık ve şekilleri bozuk arazi parçalarını uygun biçimde düzenlemenin yanında, işletmeciliği ekonomik ve kolay biçime getirmek amacıyla arazilere yol sisteminin bağlanması, tarım toprağından azami yararlanmak amacıyla sulama, drenaj, arazi tesviyesi, toprak korunması ve ıslahı, üreticilerin yaşama ortamını iyileştirmek amacıyla köy yenilemesi, köy gelişme alanlarının belirlenmesi ve köy imar planlarının yapılması, kırsal görünüm ve kırsal çevrenin iyileştirilmesi için kırsal ve doğal çevrenin sürdürülebilir biçimde planlanması ve işletmelerin arazi miktarlarının arttırılması gibi bütün kültür teknik önlemlerinin alınması olarak tanımlanır. Arazi toplulaştırması genel olarak küçük, parçalı yapıdaki tarım arazilerinin sulama ve sosyal altyapı hizmetleri ile birlikte yeniden düzenlenmesi ve modern tarıma uygun hale getirilmesi olarak tanımlanır. Arazi toplulaştırması FAO tarafından; kullanıcılarla malikler arasında düzenlemeyle mülkiyet haklarının yapısının düzeltilmesi için önlemlerin tanımlanması olarak tanımlanır. Başka bir ifade ile arazi toplulaştırması, parçalanmanın etkilerinin yeni parselasyon planları ile giderilmesi yanında ekonomik ve sosyal reformlarla bağlantılıdır. Bizim tarafımızdan yapılan tanım ise şöyledir;  Arazi toplulaştırması, bir tarımsal işletmeye ait parçalanmış arazilerin birleştirilmesi suretiyle modern işletmecilik esaslarına uygun tarımsal işletmeler oluşturulmasını ve tarım arazilerinin rasyonel kullanımını sağlamayı amaçlar. Toplulaştırma işleminin en önemli amacı, ekonomik olarak işlevselliğini yitirmiş parsellerin bir araya getirilip, çiftçinin daha az masrafla daha fazla verim almasını sağlamaktır. Arazi toplulaştırması, teknik yönden çok aşamalı bir süreci ihtiva eden, disiplinler arası bir uygulamadır ve farklı disiplinlerden uygulayıcıların bir arada ve eşgüdümlü çalışmasını gerektirmektedir. Proje uygulama aşamasında bu sürecin yürütülmesi, özellikle ziraat ve harita mühendisleri tarafından gerçekleştirilmektedir. Ülkemizde toplulaştırmayı düzenleyen iki ayrı Kanun bulunmaktadır. Hem 3083 sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanunu ve bu Kanun uyarınca yayımlanan Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanunu Uygulama Yönetmeliği ile, hem de 5403 sayılı Toprak Koruma Ve Arazi Kullanımı Kanunu uyarınca toplulaştırma yapmak mümkündür. 5403 sayılı Toprak Koruma Ve Arazi Kullanımı Kanununda arazi toplulaştırması; “Arazilerin doğal ve yapay etkilerle bozulmasını ve parçalanmasını önlemek, parçalanmış arazilerde ise doğal özellikleri, kullanım bütünlüğü ve mülkiyet hakları gözetilerek birden fazla arazi parçasının birleştirilip ekonomik, ekolojik ve toplumsal yönden daha işlevsel yeni parsellerin oluşturulması ve bu parsellerin arazi özellikleri ve alanı değerlendirilerek kullanım şekillerinin belirlenmesi, köy ve arazi gelişim hizmetlerinin sağlanması” olarak tanımlamış, 3083 sayılı Kanun’un 6’ncı maddesinin başlığı “Toplulaştırma” iken 23.02.2011 tarih ve 6171 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle “Toplulaştırma Ve Tarla İçi Geliştirme Hizmetleri” olarak değiştirilmiştir. 6’ncı maddenin 5’inci fıkrasına göre; “Toprak ve su kaynaklarının korunması, geliştirilmesi, kırsal alanda su temini ve kullanılmış suların uzaklaştırılması hizmetleri, arazi toplulaştırma ve tarla içi geliştirme hizmetleri ile birlikte planlanır. Tarla içi geliştirme hizmetleri; tarla yolları ve sanat yapıları, açık ve kapalı drenaj, sulama tesisleri, kimyasal maddeler kullanılarak arazi ıslahı, toprak muhafazası ve dere yatağı ıslahı gibi faaliyetleri kapsar.” olarak ifade edilmiştir. Bilindiği gibi mülkiyet hakkı, Anayasa’nın 35’inci maddesi ve AİHS’nin 1 No.lu Ek Protokolü’nün 1’inci maddesi ile koruma altına alınmıştır. Arazi toplulaştırmasının mülkiyet hakkına müdahale içeren niteliği gereği uygulama ve yargısal denetimi aşamasında Anayasa ve AİHS’de belirlenen genel ilkelere uyulması önem taşımaktadır. 3083 sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanunu'nun 1. maddesinde, bu Kanunun amacının, sulama alanları ile Cumhurbaşkanınca gerekli görülen alanlarda; toprağın verimli şekilde işletilmesini, işletilmesinin korunmasını, birim alandan azami ekonomik verimin alınmasını, tarım üretiminin sürekli olarak artırılmasını, değerlendirilmesini ve buralarda istihdam imkanlarının artırılmasını, ekonomik üretime imkan vermeyecek şekilde parçalanan tarım topraklarının gerektiğinde ve imkanlar ölçüsünde genişletilmesi suretiyle de toplulaştırılmasını, tarım arazisinin ailenin geçimini sağlamaya ve aile iş gücünü değerlendirmeye yeterli olmayacak derecede parçalanmasının ve küçülmesinin önlenmesini sağlamak olduğu hüküm altına alınmıştır. Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanunu Uygulama Yönetmeliğinin "Toplulaştırma" başlıklı 20. maddesinde, toplulaştırmanın, uygulama alanında ekonomik üretime imkan vermeyecek şekilde parçalı ve hisseli arazinin birleştirilmesi ve bu amaçla kamulaştırma, az topraklı veya topraksız çiftçinin topraklandırılması, sahibine bırakılacak arazinin belirlenmesi, köy gelişme ve yeni köy yerleşme alanlarına yer ayrılması gibi arazi düzenlemesine dair diğer hususları kapsayacağı; "Talimat Hazırlanması" başlıklı 71. maddesinde, Genel Müdürlüğün bu Yönetmeliğin uygulamasını sağlamak, kolaylaştırmak, tamamlamak ya da açıklamak maksadıyla talimat çıkarmaya yetkili olduğu düzenlenmiştir. Tarım Reformu Genel Müdürlüğü tarafından Haziran 2010'da çıkarılan "Arazi Toplulaştırması Teknik Talimatı"nın "Yeni Parsel Planlarının Hazırlanması" başlıklı 19. maddesinde yer alan "Yeni Parselasyon Planlanmasında Dikkat Edilecek Hususlar" başlıklı bölümde, maliklere mümkün olduğu ölçüde eski arazisine eşdeğer ve tek parselde arazi verilmeye çalışılması, maliklerin istekleri dikkate alınarak arazisinin yoğun olduğu bölgede veya en büyük parselinin etrafında toplanarak arazi verilmeye çalışılması, umumi yola (asfalt, şose) bitişik olan parsellerin yine imkanlar ölçüsünde aynı yerde verilmesi, toplulaştırma alanındaki işletme yapı ve tesisleri ile bağ, bahçe vb. sabit tesislerin imkan ölçüsünde maliklerine verilmesi, birden fazla sabit tesisi bulunan maliklerin bu arazi parçalarından mümkün olduğu kadar birinin etrafında tercih vermek zorunda olması, her parselin yol ve sudan faydalanacak şekilde planlanması, küçük işletmelere ait parsellerin, yol ve sudan faydalanabilmesi için, gerektiğinde hisselendirilmesi, parsel şeklinin zorunlu durumlar dışında dikdörtgen olmasına ve en/boy oranının 1/3 1/7 arasında bulunmasına dikkat edilmesi, toplulaştırma yapılan köyler arasında sınır düzeltmesinin 3083 sayılı Kanunun 14. maddesine göre ve değer eşitliği sağlanarak yapılması, değişiklik yapıldığında köy sınırlarının yol, kanal gibi sabit sınırlara dayandırılmasına çalışılması, ancak zorunlu hallerde parsel sınırının köy sınırı olarak değerlendirilmesi, işletmeyi oluşturan maliklere ait arazinin bir arada değerlendirilebilmesi, maliklerin istekleri halinde tek parselde payları oranında adlarına hisseli olarak tescil edilmesi, parsel yerleştirilmesinde hısım ve hasım ilişkilerine dikkat edilmesi, arazi maliklerinden birden fazla ve komşu köylerde arazisi bulunanların arazilerinin ikamet ettikleri köyün sınırına yakın olacak şekilde planlanmaya çalışılması, blokların düzgün şekilli olmayan kısımlarına büyük parsellerin yerleştirilmeye çalışılması, düşük dereceli arazinin mümkün olduğu ölçüde eski sahiplerine bırakılması veya kendi aralarında toplulaştırılması, verasete iştiraklerden aynı maliklere ait olan arazinin bir işletme olarak değerlendirilmesi, davalı arazinin her birinin ayrı bir işletme olarak değerlendirilmesi, hisse uyuşmazlıkları giderilemeyen parsellerin her birinin ayrı bir işletme olarak değerlendirilerek eski maliklerine aynı hisselerle tescil ettirilmesi, bu araziden malik ve hisse oranları aynı olanların bir arada toplulaştırılabilmesi, Talimatın 9. maddesi kapsamında yer alan tesislerin bulunduğu parsellerin, planlamada öncelikle bulunduğu yerde bırakılmaya çalışılması hususlarına dikkat edilmesi gerektiği kurallarına yer verilmiştir. Yukarıda yer verdiğimiz Kanun, Yönetmelik ve teknik talimat uyarınca; Mülkiyet hakkının korunması açısından arazi sahiplerine toplulaştırma neticesinde verilecek yeni arazilerinin eski arazilerine eşdeğer olması gerektiği, eşdeğerlik ilkesinin, arazi toplulaştırmasının en önemli ilkesi olduğunu söylemek mümkündür. Eşdeğerlik, arazi derecelendirmesi ile sağlanmakta olup, derecelendirme, arazi maliklerinin eski arazilerinin değeri ile yeni verilecek arazilerinin değerini gösteren ve birbirine eşitliğini sağlayan değer biçme uygulamasıdır. Eşdeğerlik ilkesine uyulmaması ve arazi sahibine eski arazisine göre daha kötü ve verimsiz bir arazi verilmesi, arazi toplulaştırmasına karşı açılan iptal davalarında en çok karşılaşılan iptal gerekçesini oluşturmaktadır. Danıştay, toplulaştırmada eşdeğer arazi tahsisini hukuki bir zorunluluk olarak kabul etmektedir. Arazi toplulaştırmasının amacı, parçalanmış arazilerin birleştirilmesi suretiyle ekonomik ve rasyonel kullanıma uygun, sulama ve ulaşım imkanlarından yararlanan tarımsal üretime elverişli parseller oluşturulmasıdır. Arazi toplulaştırması ile arazi sahibine ait birden fazla parselin bir araya getirilmesi ve mümkün olduğunca tek parselde birleştirilmesi esastır. Tek parselde birleştirmenin mümkün olmadığı hallerde de arazilerin parçalılık durumunun mümkün olduğunca azaltılması gerekmektedir; toplulaştırmanın amacına aykırı şekilde parçalanmış araziler oluşturulmamalıdır. Toplulaştırma yapılırken arazi sahiplerinin tercihlerine öncelik tanınmalı ve imkanlar ölçüsünde istekleri yerine getirilmelidir. Arazi toplulaştırmasında maliklerin eski parselleri ile toplulaştırma sonucunda verilen yeni parselleri arasında değer farkı olmaması ve eşdeğer tahsisin sağlanması, temel kuraldır.
Ekleme Tarihi: 08 Şubat 2023 - Çarşamba

HATALI VERİLEN TOPLULAŞTIRMA

Parçalılığın çok fazla olduğu alanlarda; sulama, drenaj, arazi tesviyesi ve ıslahı gibi hizmetlerin işletmenin her parçasına götürülmesi uygulamada zorluklara sebep olmaktadır. Parsellerin çoğunun yola ve sulama kanalına cephesinin olmaması geçiş ve su kullanımı hakları yönünden sorun oluşturmaktadır. Mera arazilerinin parçalı ve dağınık olması da benzer sorunlarla birlikte toprakların aşınarak çevresel sorunların artmasına neden olmaktadır.

Hızla artan nüfusun artan gıda talepleri ile sanayinin artan ham madde taleplerinin karşılanması açısından verimliliği artırıcı tedbirlerin alınması ve bunun için de öncelikle tarımsal altyapının ıslah edilmesi gerekmektedir. Tarımsal yapının ıslah edilmesi, genel ekonominin bir ihtiyacı olup, birçok politika aracının bir arada ve birbirini destekler nitelikte uygulanması gerekmektedir. Bu amaçla yapılan çalışmaların başında arazi toplulaştırması ve tarla içi geliştirme hizmetleri gelmektedir.

Arazi toplulaştırması, tarımsal altyapının ıslahında önemli bir araçtır. Basit kullanımından çok amaçlı kullanımına devamlı gelişen ve her geçen gün önemi daha fazla artan uygulamaları kapsamaktadır. Bu çalışmada, ülkemizde arazi toplulaştırmasının tarihsel gelişimi içinde yaşanan gelişmeler, gerçekleştirilen uygulamalar ve toplulaştırma sonucunda hatalı şekilde toplulaştırma kararı verilen yerler de adli yoldan dava açılarak hataların düzeltilmesi değerlendirilmiştir. Herhangi bir yatırım projesinin arazi toplulaştırması; biri dar, diğeri geniş anlamda olmak üzere iki türlü tanımlanabilir :

Dar anlamda arazi toplulaştırması, aynı işletmeye ya da şahsa ait dağınık, küçük ve şekilleri bozuk arazilerin bir araya getirilerek uygun şekillerde birleştirilmesidir. Bu biçimde yapılan arazi toplulaştırması daha ucuz ve kısa zamanda gerçekleştirilirse de üretimin artırılmasına tek başına istenildiği gibi etkili olamamaktadır.

Geniş anlamda arazi toplulaştırması; parçalı, dağınık ve şekilleri bozuk arazi parçalarını uygun biçimde düzenlemenin yanında, işletmeciliği ekonomik ve kolay biçime getirmek amacıyla arazilere yol sisteminin bağlanması, tarım toprağından azami yararlanmak amacıyla sulama, drenaj, arazi tesviyesi, toprak korunması ve ıslahı, üreticilerin yaşama ortamını iyileştirmek amacıyla köy yenilemesi, köy gelişme alanlarının belirlenmesi ve köy imar planlarının yapılması, kırsal görünüm ve kırsal çevrenin iyileştirilmesi için kırsal ve doğal çevrenin sürdürülebilir biçimde planlanması ve işletmelerin arazi miktarlarının arttırılması gibi bütün kültür teknik önlemlerinin alınması olarak tanımlanır.

Arazi toplulaştırması genel olarak küçük, parçalı yapıdaki tarım arazilerinin sulama ve sosyal altyapı hizmetleri ile birlikte yeniden düzenlenmesi ve modern tarıma uygun hale getirilmesi olarak tanımlanır. Arazi toplulaştırması FAO tarafından; kullanıcılarla malikler arasında düzenlemeyle mülkiyet haklarının yapısının düzeltilmesi için önlemlerin tanımlanması olarak tanımlanır. Başka bir ifade ile arazi toplulaştırması, parçalanmanın etkilerinin yeni parselasyon planları ile giderilmesi yanında ekonomik ve sosyal reformlarla bağlantılıdır.

Bizim tarafımızdan yapılan tanım ise şöyledir;  Arazi toplulaştırması, bir tarımsal işletmeye ait parçalanmış arazilerin birleştirilmesi suretiyle modern işletmecilik esaslarına uygun tarımsal işletmeler oluşturulmasını ve tarım arazilerinin rasyonel kullanımını sağlamayı amaçlar. Toplulaştırma işleminin en önemli amacı, ekonomik olarak işlevselliğini yitirmiş parsellerin bir araya getirilip, çiftçinin daha az masrafla daha fazla verim almasını sağlamaktır. Arazi toplulaştırması, teknik yönden çok aşamalı bir süreci ihtiva eden, disiplinler arası bir uygulamadır ve farklı disiplinlerden uygulayıcıların bir arada ve eşgüdümlü çalışmasını gerektirmektedir. Proje uygulama aşamasında bu sürecin yürütülmesi, özellikle ziraat ve harita mühendisleri tarafından gerçekleştirilmektedir.

Ülkemizde toplulaştırmayı düzenleyen iki ayrı Kanun bulunmaktadır. Hem 3083 sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanunu ve bu Kanun uyarınca yayımlanan Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanunu Uygulama Yönetmeliği ile, hem de 5403 sayılı Toprak Koruma Ve Arazi Kullanımı Kanunu uyarınca toplulaştırma yapmak mümkündür.

5403 sayılı Toprak Koruma Ve Arazi Kullanımı Kanununda arazi toplulaştırması; “Arazilerin doğal ve yapay etkilerle bozulmasını ve parçalanmasını önlemek, parçalanmış arazilerde ise doğal özellikleri, kullanım bütünlüğü ve mülkiyet hakları gözetilerek birden fazla arazi parçasının birleştirilip ekonomik, ekolojik ve toplumsal yönden daha işlevsel yeni parsellerin oluşturulması ve bu parsellerin arazi özellikleri ve alanı değerlendirilerek kullanım şekillerinin belirlenmesi, köy ve arazi gelişim hizmetlerinin sağlanması” olarak tanımlamış, 3083 sayılı Kanun’un 6’ncı maddesinin başlığı “Toplulaştırma” iken 23.02.2011 tarih ve 6171 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle “Toplulaştırma Ve Tarla İçi Geliştirme Hizmetleri” olarak değiştirilmiştir. 6’ncı maddenin 5’inci fıkrasına göre; “Toprak ve su kaynaklarının korunması, geliştirilmesi, kırsal alanda su temini ve kullanılmış suların uzaklaştırılması hizmetleri, arazi toplulaştırma ve tarla içi geliştirme hizmetleri ile birlikte planlanır. Tarla içi geliştirme hizmetleri; tarla yolları ve sanat yapıları, açık ve kapalı drenaj, sulama tesisleri, kimyasal maddeler kullanılarak arazi ıslahı, toprak muhafazası ve dere yatağı ıslahı gibi faaliyetleri kapsar.” olarak ifade edilmiştir.

Bilindiği gibi mülkiyet hakkı, Anayasa’nın 35’inci maddesi ve AİHS’nin 1 No.lu Ek Protokolü’nün 1’inci maddesi ile koruma altına alınmıştır. Arazi toplulaştırmasının mülkiyet hakkına müdahale içeren niteliği gereği uygulama ve yargısal denetimi aşamasında Anayasa ve AİHS’de belirlenen genel ilkelere uyulması önem taşımaktadır.

3083 sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanunu'nun 1. maddesinde, bu Kanunun amacının, sulama alanları ile Cumhurbaşkanınca gerekli görülen alanlarda; toprağın verimli şekilde işletilmesini, işletilmesinin korunmasını, birim alandan azami ekonomik verimin alınmasını, tarım üretiminin sürekli olarak artırılmasını, değerlendirilmesini ve buralarda istihdam imkanlarının artırılmasını, ekonomik üretime imkan vermeyecek şekilde parçalanan tarım topraklarının gerektiğinde ve imkanlar ölçüsünde genişletilmesi suretiyle de toplulaştırılmasını, tarım arazisinin ailenin geçimini sağlamaya ve aile iş gücünü değerlendirmeye yeterli olmayacak derecede parçalanmasının ve küçülmesinin önlenmesini sağlamak olduğu hüküm altına alınmıştır.

Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanunu Uygulama Yönetmeliğinin "Toplulaştırma" başlıklı 20. maddesinde, toplulaştırmanın, uygulama alanında ekonomik üretime imkan vermeyecek şekilde parçalı ve hisseli arazinin birleştirilmesi ve bu amaçla kamulaştırma, az topraklı veya topraksız çiftçinin topraklandırılması, sahibine bırakılacak arazinin belirlenmesi, köy gelişme ve yeni köy yerleşme alanlarına yer ayrılması gibi arazi düzenlemesine dair diğer hususları kapsayacağı; "Talimat Hazırlanması" başlıklı 71. maddesinde, Genel Müdürlüğün bu Yönetmeliğin uygulamasını sağlamak, kolaylaştırmak, tamamlamak ya da açıklamak maksadıyla talimat çıkarmaya yetkili olduğu düzenlenmiştir.

Tarım Reformu Genel Müdürlüğü tarafından Haziran 2010'da çıkarılan "Arazi Toplulaştırması Teknik Talimatı"nın "Yeni Parsel Planlarının Hazırlanması" başlıklı 19. maddesinde yer alan "Yeni Parselasyon Planlanmasında Dikkat Edilecek Hususlar" başlıklı bölümde, maliklere mümkün olduğu ölçüde eski arazisine eşdeğer ve tek parselde arazi verilmeye çalışılması, maliklerin istekleri dikkate alınarak arazisinin yoğun olduğu bölgede veya en büyük parselinin etrafında toplanarak arazi verilmeye çalışılması, umumi yola (asfalt, şose) bitişik olan parsellerin yine imkanlar ölçüsünde aynı yerde verilmesi, toplulaştırma alanındaki işletme yapı ve tesisleri ile bağ, bahçe vb. sabit tesislerin imkan ölçüsünde maliklerine verilmesi, birden fazla sabit tesisi bulunan maliklerin bu arazi parçalarından mümkün olduğu kadar birinin etrafında tercih vermek zorunda olması, her parselin yol ve sudan faydalanacak şekilde planlanması, küçük işletmelere ait parsellerin, yol ve sudan faydalanabilmesi için, gerektiğinde hisselendirilmesi, parsel şeklinin zorunlu durumlar dışında dikdörtgen olmasına ve en/boy oranının 1/3 1/7 arasında bulunmasına dikkat edilmesi, toplulaştırma yapılan köyler arasında sınır düzeltmesinin 3083 sayılı Kanunun 14. maddesine göre ve değer eşitliği sağlanarak yapılması, değişiklik yapıldığında köy sınırlarının yol, kanal gibi sabit sınırlara dayandırılmasına çalışılması, ancak zorunlu hallerde parsel sınırının köy sınırı olarak değerlendirilmesi, işletmeyi oluşturan maliklere ait arazinin bir arada değerlendirilebilmesi, maliklerin istekleri halinde tek parselde payları oranında adlarına hisseli olarak tescil edilmesi, parsel yerleştirilmesinde hısım ve hasım ilişkilerine dikkat edilmesi, arazi maliklerinden birden fazla ve komşu köylerde arazisi bulunanların arazilerinin ikamet ettikleri köyün sınırına yakın olacak şekilde planlanmaya çalışılması, blokların düzgün şekilli olmayan kısımlarına büyük parsellerin yerleştirilmeye çalışılması, düşük dereceli arazinin mümkün olduğu ölçüde eski sahiplerine bırakılması veya kendi aralarında toplulaştırılması, verasete iştiraklerden aynı maliklere ait olan arazinin bir işletme olarak değerlendirilmesi, davalı arazinin her birinin ayrı bir işletme olarak değerlendirilmesi, hisse uyuşmazlıkları giderilemeyen parsellerin her birinin ayrı bir işletme olarak değerlendirilerek eski maliklerine aynı hisselerle tescil ettirilmesi, bu araziden malik ve hisse oranları aynı olanların bir arada toplulaştırılabilmesi, Talimatın 9. maddesi kapsamında yer alan tesislerin bulunduğu parsellerin, planlamada öncelikle bulunduğu yerde bırakılmaya çalışılması hususlarına dikkat edilmesi gerektiği kurallarına yer verilmiştir.

Yukarıda yer verdiğimiz Kanun, Yönetmelik ve teknik talimat uyarınca;

  • Mülkiyet hakkının korunması açısından arazi sahiplerine toplulaştırma neticesinde verilecek yeni arazilerinin eski arazilerine eşdeğer olması gerektiği, eşdeğerlik ilkesinin, arazi toplulaştırmasının en önemli ilkesi olduğunu söylemek mümkündür. Eşdeğerlik, arazi derecelendirmesi ile sağlanmakta olup, derecelendirme, arazi maliklerinin eski arazilerinin değeri ile yeni verilecek arazilerinin değerini gösteren ve birbirine eşitliğini sağlayan değer biçme uygulamasıdır. Eşdeğerlik ilkesine uyulmaması ve arazi sahibine eski arazisine göre daha kötü ve verimsiz bir arazi verilmesi, arazi toplulaştırmasına karşı açılan iptal davalarında en çok karşılaşılan iptal gerekçesini oluşturmaktadır. Danıştay, toplulaştırmada eşdeğer arazi tahsisini hukuki bir zorunluluk olarak kabul etmektedir.
  • Arazi toplulaştırmasının amacı, parçalanmış arazilerin birleştirilmesi suretiyle ekonomik ve rasyonel kullanıma uygun, sulama ve ulaşım imkanlarından yararlanan tarımsal üretime elverişli parseller oluşturulmasıdır.
  • Arazi toplulaştırması ile arazi sahibine ait birden fazla parselin bir araya getirilmesi ve mümkün olduğunca tek parselde birleştirilmesi esastır. Tek parselde birleştirmenin mümkün olmadığı hallerde de arazilerin parçalılık durumunun mümkün olduğunca azaltılması gerekmektedir; toplulaştırmanın amacına aykırı şekilde parçalanmış araziler oluşturulmamalıdır.
  • Toplulaştırma yapılırken arazi sahiplerinin tercihlerine öncelik tanınmalı ve imkanlar ölçüsünde istekleri yerine getirilmelidir.

Arazi toplulaştırmasında maliklerin eski parselleri ile toplulaştırma sonucunda verilen yeni parselleri arasında değer farkı olmaması ve eşdeğer tahsisin sağlanması, temel kuraldır.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve tarimturk.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.