Çiftçiler Kredilerini Ödemekte Zorlanıyor: Tarımda Kriz Kapıda

2025 Yılı Çiftçiler İçin Zor Geçiyor

Türkiye’de 2025 yılı tarım sektörü açısından oldukça sıkıntılı başladı. Ocak ve Şubat aylarında etkili olan zirai don, çok sayıda üreticinin ürünlerine zarar verdi. Don felaketinin ardından artan mazot, gübre ve ilaç fiyatları çiftçinin maliyet yükünü daha da artırdı.

Yaz aylarında ise bu kez kuraklık ve aşırı sıcaklıklar üreticiyi vurdu. Özellikle pamuk, mısır ve ayçiçeği gibi stratejik ürünlerde rekolte düşüşleri yaşandı. Pek çok çiftçi, ekili alanlarının bir kısmını kaybetti.

Bu gelişmeler, üreticilerin yıl boyunca gelir kaybına uğramasına neden oldu. Şimdi ise çiftçileri daha büyük bir sınav bekliyor: kredi ödemeleri.

Tarımsal Kredilerde Kritik Dönem Başladı

Türkiye’de çiftçilerin önemli bir bölümü üretim yapabilmek için Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri aracılığıyla kredi kullanıyor. Bu kredilerin büyük kısmının geri ödeme takvimi ise Ekim, Kasım ve Aralık aylarına denk geliyor.

Adana Çiftçiler Birliği Başkanı Mutlu Doğru, bu nedenle borcunu ödeyemeyecek çiftçi sayısında ciddi bir artış beklediklerini dile getirdi.

Doğru, yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Bu aylarda kredisini ödeyemeyecek çiftçi sayısının artmasından endişe ediyoruz. Böyle bir tablo tarımsal üretimde mal varlıklarının el değiştirmesine veya üretimin tamamen durmasına yol açabilir. Önlem alınmazsa bu süreç bir tarım krizine dönüşebilir.”

Çözüm İçin Öneriler

Mutlu Doğru, çiftçilerin üretime devam edebilmesi için hükümete ve ilgili kurumlara bir dizi çözüm önerisi sundu:

Tarımsal kredi vadeleri mevcut faiz oranları korunarak en az 1 yıl uzatılmalı.

Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri’nin kredi üst limitleri ile ürün maliyet baremleri, 1 Ekim 2025 itibarıyla tarımsal girdi fiyat endeksi oranında artırılmalı.

Bu düzenlemelerin uygulanabilmesi için Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından verilen tarımsal kredi destek bütçesi artırılmalı.

Çiftçilerden Cumhurbaşkanlığı’na Çağrı

Doğru, yalnızca çiftçiler adına değil, ülkenin gıda güvenliği için de konunun önemine dikkat çekti. Milletvekillerine ve ilgili bakanlıklara çağrı yaparak, meselenin Cumhurbaşkanlığı düzeyinde ele alınmasını istedi.

“Çiftçi üretimden çekilirse sadece tarımsal ekonomi değil, gıda arzı da büyük risk altına girer” diyen Doğru, 2025 yılının tarım sektörü için kritik bir dönüm noktası olduğunu vurguladı.

Tarımda Kriz Riskine Karşı Acil Önlem Şart

Uzmanlar, Türkiye’nin tarımda kendi kendine yetebilmesi için çiftçinin üretimde kalmasının hayati olduğunu belirtiyor. Kredilerini ödeyemeyen çiftçilerin tarımdan kopması, hem gıda fiyatlarını artırabilir hem de ithalata bağımlılığı derinleştirebilir.

Bu nedenle önümüzdeki aylarda alınacak kararlar, yalnızca çiftçilerin değil, doğrudan tüketicinin de sofrasına yansıyacak.